Kahvaltılarımızın vazgeçilmez tadı reçellerin, tüm gıdalarda olduğu gibi bir raf ömrü vardır.
Katkı maddesi ve koruyucu içermeyen Egeye Dönüş reçellerinin, diğer doğal ve katkısız ürünlerde de olduğu gibi, oksijen yani havayla temas etmemesi gerekir.
Kaynayan reçel, sıcak halde kavanoz ile buluşur ve kapağı sıcak vakum yöntemi ile kapatılır. Bu yöntemler, reçelin raf ömrünü doğrudan etkileyen en önemli faktörlerdir.
Vakum yöntemi ile kapağı kapatma, reçellerin hava ile temasını kesmesi için uygulanan etkili ve basit bir yöntemdir.
Uygun saklama koşullarının da sağlanmasıyla, kapağı açılmadan 2 yıla kadar saklama olanağı sunar.
Kapağı açıldıktan sonra, reçellerin oksijenle bağlantısı tekrar kurulmuş ve canlılığına devam etmeye başlamıştır ki; bu bilgi yapılan araştırmalar sonucunda belirtilmektedir.
Tüketicilerin geri bildirimine göre; doğal yollarla üretimi yapılan gıda ürünlerinde, katkı ve koruyucu madde içermediğinden dolayı, gerekli saklama koşulları sağlansa bile, 10-15 gün sonra canlılık etkileşimleri belirtilerine rastlanmıştır.
Evlerimizde sıkça rastladığımız, kavanoz ve bidonların üzerindeki beyazlama ve oksitlenme bu etkileşime bir örnektir.
Saklama süresi, endüstriyel üretimi yapılan, koruyucu maddelerle desteklenen ürünlerde, ev yapımı ürünlere göre 15-20 kat artmaktadır.
Egeye Dönüş reçel ambalajlarının belirlenmesinde, saklama süresinin çok önemi vardır. Kapak açıldıktan kısa bir süre sonra tükenmesi hem lezzet hem de sağlık açısından çok önemlidir.